Her şey bir iddialaşma üzerine başlamıştı... Kendinden emindi, ondan daha üstün bir varlık olmazdı. Ama olmuştu, insan yaratılmıştı. "Bunlar güçsüz varlıklar, yollarından, senin yolundan dönecek varlıklar..." dedi şeytan. Ve ekledi "Ben onları yolundan döndürürüm..." Bilmiyordu ki Tanrı'nın muazzam planının bir parçası olduğunu...
Uzun zamandır beklediğim, ilk haberini duyduğumda ilk fragmanını izlediğimde işte böyle işler için senarist olmayı seçtim, dediğim bir dizi Kalpazan. Ve 2. bölümü bekledim yazmak için. Sonunda bir iki kelam edeceğim... Baştan söyleyeyim ben çok sevdim ve beğendim diziyi... Keyif okumalar.
İlk bölüm dizinin genel hikayesi için sağlam bir zemin olmuş... Bölümden sonra pek çokça "Bu dizi dijitale uygun" minvalinde yorum duydum ve gördüm. Aslında hem evet hem hayır, şöyle:
Eğer diziyi sadece Kalpazan üzerine düşünürseniz evet dijitale daha uygun ama kurulan dünya geniş. Potansiyeli de var. Onun için TV'ye uygun tarafları da var. Bu senaryo ekibinin elinde. Ben muhteşem bir sezon izlemek isterim mesela. İlla 2. sezon olacak diye bir kural yok.
En baştan söyleyeyim: Adem, yeterli para bastık artık bırakıyoruz, deyince bölümün finaline geçtik. Burada Adem katil oldu ve bölüm bitti. 3. bölüm Adem'in bu olaydan sonra yaşayacağı duygu durumunu görmemiz açısından çok iyi ama bu bence Kartal'ın planı. Mesut ölmedi tabii ki, Adem'i oyunda tutmak için bulduğu yol. Dediğim gibi Adem'in yapacaklarını ve yaşayacaklarını görme açısından güzel olsa da bu fake hamlesi bence erken oldu.
Dizinin en beğendiğim taraflarından biri de (daha asıl konuya gelmedim tabii) senaryoda dünya küçültme dediğimiz kavramı çok iyi bir şekilde yapması, sırıtmıyor ve zorlama gözükmüyor.
Örneğin Kartal ile Ayşe'nin tanışması, o kaza sahnesi yani, Ayşe ile zaten tanışıyor Ademler, Kartal da Ademlerin evine gelip gittikten sonra orda bir denk gelme var. Yani kaderin işine bak, deyip X bir yerde yapmıyorlar bunu.
Veya camii olayı. Kayınpederi imam ve muhakkak bir keresinde yardım için kayınpederinin yanına geldiğinde oranın altındaki yeri öğrendi.
Bir örnek daha Canan-Sinan mevzusu. Klasik ama çalışır bir olay... Naz'ın çalıştığı yeri Kartal'ın bulması, oradaki Mesut'un para basarken de olması ve daha olayını bilmediğimiz Sarp Akkaya'nın karakterinin hikayesi...
Sözün özü dünya küçültme kavramını ben çok başarılı buldum... Hadi biraz ders gibi olacak ama diziyi senaryo kavramları üzerinden de inceleyelim.
Neden senaryo yazarız?
Tema anlatmak için. Tema, içeriğin sunduğu düşünce ve senaristin sorup cevap vermeye çalıştığı şey olarak söylenebilir. Örnek vermek gerekirse: Aşk her şeyi affeder mi?
Kalpazan'ın temasına baktığımızda, temalarından biri "Ailen için hep kaçındığın günah ve suç dünyasına girer misin ya da ailen için ne kadar ileri gidebilirsin?" dersek yanlış olmaz.
Peki asıl soru: İşin sonuna gelindiğinde ne olacak? Bütün bunları gerçekten ailesi için mi yapıyor yoksa genlerinde olan veya bozuk düzen içinde doğru kalmaya çalışırken bastırdığı öfke mi yaptırıyor bunları Adem'e?
Bir de alt metin/mesaj sunmak için senaryo yazarız. Kalpazan da zaten düzenin bozukluğu ile hem doğrudan hem alttan mesajını veriyor.
Yukarıda dediğim asıl konuya gelelim.
Bizim sektörün hâli ortada. Yenilikçi bir işin daha haberi çıktığında "Derdi olan işler tutmaz..." havasına giriliyor. Haklılar da. Kaliteli ve derdi olan işlerin tutmadığını gördük.
Kalpazan cesaret isteyen bir türe sahip. Çatışmalar çok kuvvetli. Baba-Oğul, Abi-Kardeş, Karı-Koca. Hepsi bizden hepsi gerçek. Zengin-Fakir, İyi-Kötü. Bu düzen içinde sen nasıl kalacaksın çatışması ve daha nicesi...
İyi ve kötünün ne olduğunu, aralarındaki savaşı bir de bizden dinleyin, dedi Kalpazan. Ben hazırım dinlemeye...
Oyunculara baktığımızda Timuçin Esen harikulade bir iş ortaya koyuyor. Çağlar Ertuğrul da gene rolünü bulmuş çok başarılı. Zaten bu iki kardeşin hikayesi. Ne kadar Adem ailesi için bu işlere girse de bu Adem'in annesi, babası ve kardeşi ile ilgili bir mesele...
Deniz Baysal'ın en sevdiğim tarafı ondan bir şey istiyorsun ve o istenileni veriyor. Aynı Ayşe Komiser'de de durum bu. Şükran Ovalı'nın karakterini bir türlü oturtamadım kafamda. Orada bir soru işaretim var.
Çocuklar çok çok başarılı. Genel olarak oyuncuları ve proje tasarımını da beğendim.
Nasıl devam edecek?
Bu konu aslında ilk başta dijitale uygun mu, değil mi konusu ile bağlantılı... Adem'i ismen olmasa da Kartal mafyanın önüne atmış oldu izlediğimiz flashback ile. Ailesi için girdiği bu işlerin dönüşü olmayacak, çünkü kolunu kaptırdın mı devamı gelir... Bu da potansiyeli açısından açık bir kapı sunuyor bize. Kastım şu, ellerindeki konular bitse bile senaryo ekibi çok rahat konu üretimi yapabilir...
Dizi devam ettikçe ve böyle gittikçe daha çok izler ve konuşuruz elbet.
Herkesin emeğine sağlık...
Okuduğunuz için teşekkürler,
Naim C.