Yabani: Bir hayali yaşatmak

Yabani: Bir hayali yaşatmak
“Sana gül bahçesi vadedemem ama istersen tek tek dikenlerini birlikte ayıklarız.”

Zeigarnik etkisi. Tamamlanmamış işlerin veya durumların, tamamlanmış olanlardan daha iyi hatırlandığını ifade eder. Bir aşk hikayesi tamamlanmadan bittiğinde, bu psikolojik terim devreye girer. Yarım kalan aşklar veya tamamlanmamış romantik ilişkiler, kişinin zihninde daha belirgin izler bırakır. Kişi, bu ilişkiyi veya aşk hikayesini daha sık ve daha detaylı bir şekilde hatırlar. Asi ve Alaz’ın yarım kalan aşklarına yenik düşmesi gibi.

Belki de Zeigarnik o kişiyi o kadar fazla düşünmemize sebep oluyordur ki koca evrende yeniden karşılaşmamız ve yarım kalan hikayemize devam etmemiz için birbirimize yeni bir şans yaratıyoruzdur.

İki koca yıl boyunca Asi de Alaz da muhtemelen bu terimin etkisi altındaydı. Bu biraz da mazoşist bir durum. Gerçi Asi ve Alaz mazojistlik kavramına pek de uzak bir çiftimiz değil. Yabani’nin yeni sezonunda Aslaz başrolde olmakla birlikte “Birbirine düzgünce veda edememiş iki insan, günün birinde mutlaka karşılaşır.” sözünün de etkisinde. Sezonun başında Alaz’ın onda bıraktığı yaraları tek başına iyileştirmeye çalışmış ancak başaramamış hatta daha da derin yaralar açmış bir Asi ve yaralarını iyileştirmeye çalışmak bir kenara dursun, her gün biraz daha deşip acısını kendisine hatırlatan, Asi’siz adeta nefes alamayan bir Alaz görüyoruz.

İki yıl boyunca muhtemelen her gece birbirlerinin fotoğraflarına bakarak uyuyacak kadar birbirine âşık olan iki kişinin birbirlerini yeniden bulması bence fazla şaşırılacak bir durum değil. Yabani’yi izlerken Asi ve Alaz ilişkisi için asıl merak ettiğim senaryonun bu karşılaşmadan sonrasıydı. Asıl önemli olan karşılaşmalarından sonrasıydı çünkü Alaz çektiği acılara rağmen hala eski Alaz olmaya devam etseydi aynı hikâyeyi yeniden izlemiş olurduk. Neyse ki senaryonun gidişatı beni bu konuda mutlu etmeyi başardı. Alaz bu sezon neredeyse kusursuz yazılan bir karakter ve bu güzel bir karakter gelişimi. Umarım yazıldığı şekilde ilerlemeye devam eder.

Alaz’ın Asi’yi sevme biçimi Alaz’ı diğer kurgusal karakterlerden ayıran en önemli detaylardan biri. Mesela bağlı olduğu yerden kurtulup Asi’ye ulaşmak için parmağını kırması… Alaz’ı izlerken yaptığı bazı şeylere gerçekten inanamıyorum. Sevgiye çok aç olan bir karakter Alaz, Asi ile nasıl sevmesi, sevilmesi gerektiğini yavaş yavaş öğrenmeye başlamıştı ancak Asi’ye duyduğu aşk öylesine büyük ki sanırım bazen ona ulaşmak için parmağını kıracak raddeye gelmek gibi patlamalar yaşıyor kalbinde. Bu aşkın garipliği de izleyiciyi Yabani’de tutan en önemli konulardan biri.

Çifte üçüncü bir kişinin, bir bebeğin, katılması bu sürecin atlatılışını ve Asi ile Alaz’ın birbirlerini affedişlerini hızlandırdı. Dolayısıyla senaryo da kolaylaştı. Ancak sanırım ben bir bebek olmadan da Asi ve Alaz’ın yeniden bir çift olmayı başarmasını izlemeyi isterdim. Çoğu izleyicinin aksine çiftlerde senaryonun bebekli devam etmesini severim. Çocuklu senaryolar bana çiftin hayatının devam edişine tanık oluyormuşum hissi veriyor.

Alaz’ın her ne kadar büyürken yanında bir ailesi olsa da Yaman Ali’nin gölgesinde bir çocukluk ve gençlik yaşamasından dolayı aileye olan aidiyet ve bağlılık hissine fazla hâkim olduğunu düşünmüyorum. Yalnızca kardeşleriyle arasında güçlü bir bağ kurabilmiş. Aslına bakarsak bunu da kendisi başarmış. Bu yüzden harika bir baba olacağını düşünüyorum. Asi zaten hayatı sokaklarda kendisini büyütmeye çalışmakla geçmiş bir karakter henüz kendisi küçük bir kız. Hem küçük bir kız aynı zamanda da güçlü bir kadın. Kendini büyütürken sokaktaki kardeşlerini de büyütmüş bu yüzden benim gözümde harika bir anne adayı. Demek istediğim şu ki Asi ve Alaz anne babalığa çok uzakmış gibi görünen karakterler olsa da aslında bir o kadar yakınlar. Karakterlerinin temelinde olan yapı aile aslında. Bu yüzden ilk bölümden bu yana Alaz ve Asi’nin aile olması fikri beni en fazla heyecanlandıran konuydu.

Bebeğin gelişinin Asi ve Alaz birbirleriyle aile olmayı öğrendikten sonra olmasını dilerdim ancak bir yandan senaryoya uyum sağladığını da hissediyorum. Asi’nin ailesinin ortaya çıkışı, muhafazakâr bir aile oluşları, Asi ve Alaz ilişkisinin tam zıt tarafta olması… Hikâyeyi daha da karmaşıklaştırıyor. Bu sezon Alaz’ı sınayacak en güçlü konu da bebeğin ta kendisi gibi gözüküyor. Alaz’ın Asi’nin kucağına bambaşka bir bebek vermesi canice gelebilir ancak yukarıda Asi için parmağını kıran bir Alaz’dan bahsettik. Alaz için Asi’den önemli hiçbir varlık yok. Ayrı oldukları zaman diliminde yalnızca Asi’nin resmine bakan kendisine tahammülü olmayan bir Alaz izledik. Bulundukları durumdan kendisini suçlu tutuyor. Evet suçlu ancak kimse Alaz bile boynuna bu kadar ağır bir yük yüklemeyi hak etmez. Sırf Asi mutlu olsun diye hem kendini hem de Asi’yi bir hayalin içine hapsetti. Asi’ye ve çocuğa bakarken aslında bir hayale bakıyor, bir hayali yaşıyor. Kendini de bu hayale fazlasıyla kaptırmışa benziyor.

Sırlar, yalanlar ve aşk her zaman vardı ancak bu sefer korkular yok. Korkak bir Alaz yok. Gül bahçesi vadeden bir Alaz yok ancak dikenleri tek tek ayıklamaktan korkmayan bir Alaz var.

Eda Akça
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER