Hepten paranoya…”

Aşk, zaman ve mekân tanır mı? Kimi, ne durumda seçeceğinin garantisi, kalbin seçeceği yönün navigasyonu var mı? Peki ya peşi sıra gelen duygular? Kontrol mekanizması devre dışı kalınca geriye sağlıklı düşünceler kalır mı?

Aslında bölüm içinde seçilen şarkıda da dediği gibi; Tolga ve Asya’nın arasındaki yüksek gerilimli ilişkiler bütününün temeli, yanılgı dolu o dünyada kaçındıkları noktalarda birleştiklerinde başladı. Ve başladığı andan itibaren ikisini de ateşli bir paranoya sardı.

Ablasının zoruyla geldiği sette önce ön sileceklerini kırdığı sonra da gözüne sprey sıktığı adamın yeni dizisinde, kaderin nanik yapması sonucu başrol olan Asya; bilmediği bir dünyada adım attığı andan beri başına gelenler yüzünden kırılıp dökülürken doğduğu andan beri içinde bulunduğu dünyada ilk defa ona kafa tutma cesareti gösteren biriyle karşılaşan Tolga’yı ise panik ve dehşetle karışık bir paranoya sardı.

Kızcağız kendi halinde, ailesini borçlarından kurtarıp daha iyi bir hayata kavuşma isteğiyle okyanusa düşmüş balık misali ortama ayak uydurmaya çalışırken onun varlığından bile rahatsız olan Tolga Tuna’nın kendisinden büyük egosu da tabi ki bu korkuyu ekarte etmek için tuhaf entrikalara giriş yaptı.

Onun başına örmek istediği çorapların örgü şişleri kendi mabadına batınca beklediğinin tam tersi bir sonuçla karşılaşan bu muhterem ego ise bölümün başında havası kaçmış balon gibi söndü. Ve ortaya, kaçan kovalanırdan hallice bir ebelemece oyunu çıktı.

Sinirden delirse de kendini abisine ve mahalleye aklamaya çalışan Asya’nın peşinden kedi gibi dolanan Tolga’nın girdiği tripler yine üç numara büyük dursa da günün sonunda eski bir dosttan yediği lafların karşısında eşekten düşmüşe dönen kafası şükür ki çok geç olmadan yerine geldi ve yaptığı hatanın farkına varıp Asya’dan gerçekten özür dileme karar verdi. Egosuna yenik düşüp girdiği saçma tripleri bırakınca da ortaya cidden sevilesi bir karakter çıkıverdi.

Bu halleriyle de Asya ve Tolga ikilisinin bir kez daha klişe yaz çiftlerinden farklı bir duruş sergileyebilecek potansiyel ve enerjiye sahip oldukları gözler önüne serildi.

Tolga’nın önce menajeri ve arkadaşıyla birlikte Asya’nın peşine takılıp Heybeli Baba’ya gitmesiyle ortaya çıkan mahalle kargaşası, sonrasında da jetonu cidden düştüğünde özür dilemek için gecenin bir vakti Asya’nın kapısına dayanması ve kırılan cam sonucunda asabi abimizin elinde çiftesiyle ortaya çıkmasıyla saklandıkları duvar arasındaki halleri gayet eğlenceli anlara sahne oldu.

Müsait bir yerlerinin açık kalıp cereyana maruz kaldığı çok net belli olan uyku sahnesi yine bölümdeki komedi unsurlu rüya kontenjanını doldururken medyaya servis edilen videoyu izleyip uyumlarını kabul etmesi ise onun için ufak da olsa bir adım oldu.

En sonunda basın açıklaması sırasında cengâver rolünü giyinip kameralar karşısına çıkarak bütün suçunu üstlenmesi ve Asya’yı kurtarması ise alkış toplayacak bir hareket olurken önceki iki bölümdeki gereksiz egosunu tolere etmemizi sağladı. Ayrıca sonrasında kızıl saçlı bir abla yırtık çoraptan çıkıp ortalığı karıştırmış olsa da Asya’nın da gönlünü aldı.

Birbirlerinin akıllarında kaldılar, orası belli oldu. Ama şarkıda da dediği gibi, birbirlerini kendilerinden koruyabilecekler mi? Orası henüz cevap bulamadı.