Henüz yaşadığı
yeri, hatta kendi ismini bile tam olarak bilmeyen bir çocuğun hiç bilinmeyen bir sonsuzluğa yolculuğu.
Çocuk oyuncuların
duyguları hep daha içten, daha saf,
daha gerçek yansıttığını düşünürüm. Galiba insan çocukken daha gerçek yaşıyor,
bazı şeyleri. Sunny Pawar çok gerçek oynamış. Yolculuğunun başından, büyüme
evresine kadar her sahnede yüreğimi sızlattı. Şu karedeki bakışı bile anlatmak
istediklerimi özetliyor aslında. Bazen bir bakış her şeyi anlatmaya
yetebiliyor.
Filmin beni en
etkileyen sahnesi şu diyalog oldu:
Saroo’nun
kendisini büyüten annesine,
‘’Kendi
çocuklarını yapabilmeni isterdim. Biz sana iyi evlatlar olamadık.’’ demesi üzerine,
‘’İstesem çocuk sahibi olabilirdim. Evlat edinmeyi ben
tercih ettim. Dünyada zaten yeterince insan var, ben ve John sizin gibi acı çeken
çocuklara şans olabilmek, fırsat verebilmek istedik.’’
Bu sahne, filmi
izleyen çoğu kişi için kırılma
noktası olmuştur.
‘’Gerçek sevgi
bazen kan bağıyla değil, yürek bağıyla kurulabiliyor.’’
Bu sene Oscar’ı
alan film Lion olur mu bilemiyorum ama herkes izlemeli, izletmeli.
Kendini daha
yeni tanımaya başlayan bir çocuğun, koskoca dünyada yolunu kaybetmesi ve tam buldum derken tekrar
kaybolması üzerine bir film Lion.
Küçük Prens’in
dediği gibi ‘’Sadece çocuklar ne aradıklarını biliyorlar. Tabii bulamadan büyümek de mümkün…’’