Cumartesi akşamı atv
ekranlarında izleyiciyle buluşmaya hazırlanan, yapımcılığını MF Yapım’ın
üstlendiği, yönetmen koltuğunda Eda Teksöz’ün oturduğu, senaryosunu ise Pelin
Gülcan, Lara Bulut Tecim, Batuhan Özbay ve Berşan Tan’ın kaleme aldığı “Aynadaki
Yabancı”da, hem erkeklerin hem kadınların kendilerinden izler bulacağı,
herkesin kendi içindeki “yabancı”yla tanışacağı bir hikaye anlatılıyor. Dizinin
başrol oyuncularından Onur Tuna projeye ve canlandırdığı karaktere dair
soruları yanıtladı.
Yeni sezonun en
çok merak edilen projelerinden biri olan Aynadaki Yabancı, sadece
sürükleyici hikayesiyle değil, karakterlerinin içsel dünyalarıyla da izleyiciye
güçlü bir ayna tutuyor.
Aynadaki Yabancı’da,
hem erkeklerin hem kadınların kendilerinden izler bulacağı, herkesin kendi
içindeki “yabancı”yla tanışacağı bir hikaye anlatılıyor. Onur Tuna ise manipülasyonun
ve travmaların gölgesindeki Emirhan’ı canlandırıyor.
1.“Karakterinizin size en tanıdık gelen yanı
neydi, hangi yönü ise size tamamen yabancı kaldı?”
Aslında Emirhan’la çok tanıdık
taraflarımız yok. Ama oynadığım karakterlerde genelde durum içerisinde eğer O
olsam nasıl davranırdım, yazılı metine bağlı kalarak nasıl reaksiyon
gösterirdim noktasında kendimden tepkiler çıkartıyorum. Ama bunu, karakterin
bana ne kadar yakın ya da uzak olduğu ile değerlendirmiyorum hiç. Yabancı
tarafları daha çok hatta, çünkü Emirhan biraz manipülatif ve sevdiklerini kendi
travmalarından ötürü göz ardı edebilen bir insan. Mesela dünya anlayışımız
zaten burada ayrılıyor. Ama nihayetinde haklı taraflarını da bularak kendimi
Emirhan’a çevirmek adına uğraşıyorum. Dolayısı ile zaman içerisinde de belki
tanıdık halleri de çıkacaktır ama tabii ki refleksler, reaksiyonlar ya da
tepkiler Onur’un çıkardığı şeyler olacaktır diye düşünüyorum.
2. “Bu rol oyunculuk kariyerinizde size nasıl
bir meydan okuma getirdi? Daha önce canlandırdığınız karakterlerden hangi
açılardan ayrışıyor?”
Ana akımda bu derece kötüye evrilen bir
adamı oynamamıştım. Dijital platformlarda buna benzer karakterlere hayat verdim
ama tabii ki de her insanın birbirinden farklılığı gibi, birbirine benziyor
dediğim karakterlerin de derinliğine indiğinizde çok fazla ayrıştığını
görüyorsunuz. Ana akımda ilk defa bu tarz bir karakter canlandıracağım. Ama
dediğim gibi ayrıştırma noktasında; iyi karakter ile kötü karakter zaten çok
çabuk birbirinden ayrışıyor. O yüzden pürü pak temiz bir karakter yok elimizde.
3. “İzleyicilerin bu dizide en çok hangi
duyguya ya da sahnelere kendilerini yakın hissedeceğini düşünüyorsunuz? Onların
hayatına nasıl bir ayna tutacak?”
Öncelikle dünyada kadın haklarının
gereğince yerine getirilmediği ve erkek manipülasyonuyla ilişkilerini devam
ettiren çiftler çoklar. Bence kendi ilişkilerinde küçücük bile olsa
manipülasyona uğrayıp farkında olmaması tabi ki önemli yoksa manipüle edilmemiş
olur. Burada da böyle bir denklem olduğu için daha sonradan farkına
varabileceği birçok doneyi içerdiğini düşünüyorum işin. Aynı zamanda da hızlı
akan, kendi içinde aksiyonel bir draması var, durağan bir draması olduğunu
düşünmüyorum. O yüzden de takip ediyorken insanları daha canlı, daha hareketli
tutacağını düşünüyorum. Sahne olarak hangilerine yakın hissederler bilemem ama
dediğim gibi genel amaç itibariyle dizide kadınların, erkeklerin, zengin
hayatın aslında ne denli manipülatif bir düzen içerdiğini anlatıyor. Bunu micro
- macro boyutta düşünürsek , bu manipülasyon toplumumuzda / vatandaşlarımızda
en alttan en üste kadar tüm sınıflar da var. O yüzden hem erkekler , hem
kadınlar ortak bir paydada buluşabilirler bence. Belki erkekler kendilerinin farkına
varırlar, belki kadınlar daha az manipüle olabilirler ya da daha özgür bireyler
ortaya çıkabilir.
Aynadaki Yabancı ilk bölümüyle bu akşam 20.00’de atv’de!