Netflix, Habitat Derneği ve ICC Türkiye
iş birliğiyle hayata geçirilen Geleceğin Ekranı Projesi, geniş kapsamlı bir
zirve ile yoluna devam ediyor. 10 Mart Perşembe günü İstanbul’da
gerçekleştirilen Geleceğin Ekranı Zirvesi’nde, projenin ilk altı ayında elde
edilen kazanımlar paylaşılırken, dijital okuryazarlık ve dijital ebeveynlik
bilincinin toplum geneline yayılmasının önemi bir kez daha vurgulandı.
Netflix Kamu Politikaları Direktörü Pelin Mavili’nin açılış konuşmasıyla başlayan zirveye, proje ortaklarının üst düzey
yöneticilerinin yanı sıra RTÜK Başkanı
Ebubekir Şahin ve UNICEF Türkiye İletişim
Bölüm Başkanı Sema Hosta katıldı. Mavili,
konuşmasında şunları kaydetti: “Dijital dünyanın güç kazanması, dünya genelinde
olduğu gibi ülkemizde de içerik tüketim alışkanlıklarına yön veriyor. Böyle bir
dönemde, dijital okuryazarlık ve dijital ebeveynlik bilincinin toplum geneline
yayılmasını ve çocuklarımızın bu bilinçle yetişmesini önemli buluyoruz. Bu
amaçla hayata geçirdiğimiz Geleceğin Ekranı Projesi, kısa sürede Türkiye'nin
dört bir yanındaki öğretmen, ebeveyn ve dinleyicilere ulaştı. Proje kapsamında
hem katılımcıların görüşlerini dinleme hem de onları dijital dünyaya dair en
güncel bilgi, uygulama ve araçlarla buluşturma şansını yakaladık. Netflix
olarak başta akıllı işaretler ve ebeveyn kontrolleri olmak üzere ailelerin
çocukları için en doğru tercihleri yapmasını kolaylaştıran araçlar sunuyoruz.
Çocuklarımızın geleceği açısından büyük önem taşıyan bu konuda üzerimize düşeni
yapmaya devam edeceğiz."
RTÜK BAŞKANI:
“DİJİTAL OKURYAZARLIĞI ÇOK ÖNEMSİYORUZ”
RTÜK Başkanı
Şahin, konuşmasında dijitalleşme karşısında bireyleri
korumayı amaçlayan Geleceğin Ekranı projesinin değerli bir çalışma olduğuna dikkat
çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Karasal ile başlayan yayıncılık alanı
internetle bambaşka bir noktaya ulaştı, akıllı cihazlar ve dijital argümanlarla
zirveye çıktı. Artık bambaşka bir yayıncılık dünyasıyla karşı karşıyayız. Her
birimizin cebinde adeta birer canlı yayın aracı veya televizyon var. Yayıncılık
karasaldan internet ortamına oradan da sosyal mecralara kaymış durumda. Geleneksel
yayıncılık yapan kuruluşlar artık kendilerini çağa uydurarak dijital alanda boy
gösteriyor. Bu bahsettiklerim dijital evrenin olumlu görülebilecek yanlarından
iken diğer yandan dijital dünyanın risklerine karşı çocuk ve gençlerimizi
muhafaza etmek zorundayız. Medya okuryazarlığı alanında otorite olan Üst
Kurulumuz, Milli Eğitim müfredatında var olan bu dersin içeriğini dijital
okuryazarlık unsurlarının eklenmesiyle güncellemektedir. Dijital okuryazarlığı
çok önemsiyoruz ve bu projenin amacıyla RTÜK’ün amacı aynıdır. RTÜK,
dijitalleşmenin karşısında değildir. Tam tersine geleneksel radyo ve
televizyonların yeni tarz yayıncılığa ayak uydurmalarını tavsiye ediyoruz.
Yakında yeni oyuncularla bu alan daha da güçlenecek. Uluslararası markalar
Türkiye’ye ve ülkemiz ekonomisine güveniyor. Milletimizin dinamizmi onların
iştahını kabartıyor. Türkiye kendi dinamikleriyle dünyanın dikkatle takip
edilen ülkeleri arasındadır.”
Proje ortaklarından
Habitat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Sezai Hazır, “Akıllı teknolojik araçların çocuklar ve gençler tarafından
etkin bir şekilde kullanılıyor olması, bu kitlenin güvenli internet
kullanımının sağlanması gerekliliğini de ortaya koyuyor. Son zamanlarda
ebeveynler arasında en çok konuşulan konulardan birinin çocukları için olan
ekranların güvenli ve etkili kullanılması olduğunu görüyoruz. Habitat Derneği
olarak Netflix ve ICC Türkiye ile hayata geçirdiğimiz ‘Geleceğin Ekranı
Projesi’nde dijital vatandaşlık, dijital ebeveynlik, dijital güvenlik ve
dijital hukuk gibi kavramları tüm yönleriyle hedef kitlemiz olan öğretmen ve
ebeveynlere aktarma fırsatı yakaladık.” dedi.
ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi Dr.
Mazhar U. Basmacı ise elde ettikleri kazanımlara
değinerek şu açıklamalarda bulundu: “Gençlik, en büyük sermayemizdir.
Teknolojiyi doğru kullanmak ve anlamak için dijital okuryazarlığın yanı sıra
güvenliğine ilişkin toplum nezdinde farkındalık artıracak projeler de önem
kazanıyor. Siber güvenlik yalnızca teknik bir meseleden ibaret değil. Siber
âlemden güven içinde faydalanmanın yolu bu alandaki okuryazarlığı ve toplumsal
bilinci arttırmaktan geçiyor.”
“AİLELERİN YÜZDE 98’İ EBEVEYN KONTROLLERİNİ FAYDALI BULUYOR”
Açılış konuşmalarının
ardından akademisyen ve yazar Elif Posos Devrani moderatörlüğünde bir panel
gerçekleştirildi. Netflix İletişim
Müdürü Artanç Savaş, Netflix’in ailelere ücretsiz olarak sunduğu ebeveyn
kontrolü araçlarının Türkiye’deki ailelerin yüzde 98’i tarafından faydalı
bulunduğuna dikkat çekti. “Üyelerimiz, çocukları için özel profiller oluşturarak
onların yalnızca kendi yaş gruplarına uygun eğlenceli ve eğitici içeriklerle
buluşmasını sağlayabiliyor” diyen Savaş, akıllı işaretler ve PIN kontrolleri
başta olmak üzere sundukları diğer ebeveyn kontrolü araçlarının da Türkiye’de
etkin bir şekilde kullanıldığını açıkladı.”
Panelin diğer konuğu
ise dünyada ve ülkemizde çocuk ve gençler odağında etkin çalışmalar yürüten UNICEF’in Türkiye İletişim Başkanı Sema
Hosta oldu. Hosta, “Pandemiyle
birlikte çocuklar çevrimiçi ortamlarda daha fazla vakit geçirmeye başladı. Teknoloji
ve dijital dünya çocukların öğrenmesi ve eğlenmesi için çok önemli fırsatlar
sunuyor. Kariyerleri konusunda önemli bilgiler sağlıyor. Çocuklar için daha
güvenli, fiziksel ve zihinsel sağlıklarına öncelik veren ve koruyan çevirimiçi
ortamları yeniden, tüm ortaklarımızla birlikte, tasarlama imkanımız var. Bu
konuda, çocuklara yol gösteren ebeveynlerin ve öğretmenlerin eğitilmesi çok
önemli” dedi.
61 İLDEN ÖĞRETMEN VE EBEVEYN EĞİTİMLERE KATILDI
Geleceğin Ekranı
Projesi kapsamında bugüne kadar 61 ilden yaklaşık 1000’e yakın öğretmen ve
ebeveyn, uzman akademisyenler eşliğinde düzenlenen interaktif eğitim
programlarına katıldı. Eğitimlerde, hızla gelişen dijital ekosistemde ailenin
rolü, dijital güvenlik araçları ve çocuklara bilinçli ekran tüketimi
alışkanlıklarının küçük yaşta kazandırılması başta olmak üzere, dijital
okuryazarlık kavramı farklı boyutlarıyla ele alındı. Proje için özel olarak
yayınlanan Geleceğin Ekranı podcast’i ise akademisyenlerin ve farklı alanlardan
uzmanların katılımıyla dijital okuryazarlık ve ebeveynlik bilincinin daha da
yaygınlaştırılmasında önemli rol üstlendi.